Bağ Doku Hastalıkları

Bağ Doku Hastalıkları

Bağ Doku Hastalıkları

Bağ Doku Hastalıkları

Bağ Doku Hastalıkları

Bağ Doku Hastalıkları

Pek çok kişi eklem ağrıları yakınmaları ile gittiği Romatoloji uzmanından “Sizde Bağ Doku Hastalığı Var” yorumunu duymuştur. Genelde doktorunuz bu konuda kısa açıklamalar yapsa da çoğu hastamızın hatta Romatoloji bölümü dışındaki hekimlerin kafasının karıştığı durumlar olabilmekte. Kısaca “bağ doku hastalığının” ne olduğuna bir göz atalım

“Bağ dokusu”, vücudumuzu, dokularımızı bir arada tutan, onları bağlayan ve destekleyen yapılara verilen genel bir addır. Bu tanım içinde kemikler, ligamanlar, tendonlar, kıkırdaklar, yağ dokusu ve damar çeperi gibi dokuları oluşturan her türlü yapı vardır. Bu tür dokuları etkileyen hastalıklara ise “Bağ Doku Hastalıkları” denir.

Bağ Doku Hastalıkları 3 şekilde ortaya çıkabilir:

  1. Kalıtsal-Doğumsal Hastalıklar
  2. Bağışıklık sisteminin kendi bağ dokusuna tepki gösterdiği durumlar (Otoimmün veya İltihabi Bağ Doku Hastalıkları)
  3. Çevresel etkenlerle ortaya çıkanlar (Sıklıkla 2. maddedeki duruma benzer tablolara neden olurlar)

Erişkin Romatoloji Uzmanlarının asıl ilgilendiği “Bağ Doku Hastalıkları” 2. maddedeki durumlar yani iltihabi süreçlerdir.

Kalıtsal “Bağ Doku Hastalıkları”nda vücutta sağlam, dayanıklı bağ doku yapılarının üretilmesinde sorunlar vardır. Bu durumu zayıf malzeme ile bir bina inşa etmeye çalışmaya benzetebiliriz. Marfan Sendromu, Ehler-Danlos sendromu gibi hastalıklar bu duruma örnek verilebilir. Bu rahatsızlıklarda eklem ve derinin ileri derecede elastik olması, cildin darbeye aşırı hassas olması, yoğun biçimde bağ doku yapısı içeren akciğer ve aort gibi büyük damarlarda yapısal bozukluklar olması gibi durumlarla karşılaşılabilir. Bu rahatsızlıkları tanı ve takibi sıklıkla çocukluk çağında görülmelerinden dolayı Çocuk Hastalıkları Uzmanları ve Tıbbi Genetik Uzmanlarınca yapılmaktadır.

İltihabi veya otoimmün Bağ Doku Hastalıkları Romatoloji bölümünün değerlendirdiği ve genelde erişkin yaşlarda ortaya çıkan hastalıklardır. Bu hastalıklarda bağ dokularının yapımında bir sorun yoktur ancak kişinin bağışıklık sisteminin hatalı çalışması nedeniyle bağışıklık hücreleri kendi bağ doku yapılarına tepki gösterir, bunları ortadan kaldırmaya çalışır. Vücudun ürettiği otoantikorlar (Yani bağışıklık sisteminin kendi dokularını yok etmeye yönelik ürettiği bazı maddeler) hem hastalığın tanısında kullanılır hem de hastalığın bulgularının ortaya çıkmasına neden olur. Bu tür hastalıkların neden orta çıktığı hakkında bazı teoriler olmakla birlikte net bir bilgi yoktur. Genetik ve çevresel etkenlerin rolü olduğu söylenebilir. Tamamlayıcı Tıp bakış açısında bu duruma yol açabilecek başta çevresel faktörler olmak üzere bazı etkenlerden bahsedilebilir.

İltihabi Bağ Doku Hastalıkları sistemik yani pek çok organ sistemini etkileme ihtimali olan hastalıklardır ve bu nedenle rutin muayenelerle bu açıdan takip edilmeleri gerekir. Özellikle böbrek, akciğer, damarlar, cilt, gözler bu tür etkilenmeler açısından dikkatle izlenmelidir.

İltihabi Bağ Doku Hastalıkları dendiğinde akla gelen hastalıklar şunlardır:

Bağ Doku Hastalıklarında görülebilecek bulgular çok değişken ve çeşitli olsa da en sık görülen semptomlar şunlardır:

  • Halsizlik
  • Kas ve eklem ağrıları 
  • Nedeni açıklanamayan tekrar eden ateş yükseklikleri 
  • Sebebi bulunamayan kansızlık (Anemi)
  • İltihabi testlerde (Sedimentasyon ve CRP) uzun süren yükseklik 
  • Kas güçsüzlüğü
  • Kilo kaybı
  • Nefes darlığı
  • Cilt sorunları (Özellikle yüz bölgesinde olan kızarıklıklar ve güneş alerjisi)
  • Ağız içi aftlar
  • Saç dökülmesi
  • Ağız ve/veya gözlerde kuruluk
  • Tekrar eden ve nedeni saptanamayan karın ve/veya göğüs ağrıları
  • Soğuk havalarda parmak uçlarında morarma/beyazlama (Raynaud Bulgusu)

Bağ dokusu Hastalığı tanısı konması o kişinin kaçınılmaz ilerleyici bir hastalığı olduğu anlamına gelmez. Bazı bireylerde bu tür hastalıklar tesadüfen saptanır ve yaşam boyu ciddi bir sorun yaşamazlar. Daha az sayıdaki hastada ise ilerleyici ve ciddi risklere neden olabilecek organ ve kan bulguları ortaya çıkabilir. Bu nedenle konunun uzmanı bir hekim tarafından bu tür durumların erken tespiti açısından düzenli takip önemlidir. Ayrıca vücudunuzu ve bağışıklık sisteminizi zorlayacak etkenler açısından gereken önlemeleri almak, yaşam biçiminizi buna göre düzenlemek de önemlidir.