Ankilozan Spondilit ve Spondiloartropatiler

Spondiloartropatiler

Ankilozan Spondilit ve Spondiloartropatiler

Ankilozan Spondilit ve Spondiloartropatiler

Spondiloartropatiler

Spondiloartrit (SPA) benzer özellikleri taşıyan bir grup iltihabi romatizmal hastalığa verilen isimdir. Bu grup hastalıklarda sıklıkla diz, kalça, bilekler gibi orta ve büyük boy eklemlerde simetrik olmayan ve/veya omurgada iltihabi eklem sorunları ortaya çıkar. Aynı zamanda kasların eklemleri hareket ettirmesini sağlayan tendon denen yapıların kemiklere yapışma noktalında da iltihabi bulgular (entezit) gelişebilir. 

Ankiozan Spondilit (AS), en çok bilinen Spondiloartrit tipidir. Başlıca omurgalarda kendini gösterir. Spondilit, omurganın iltihaplanması demektir. İltihabi durum sürdükçe, omurgayı oluşturan kemikleri (omur) bir arada tutan ligament denen yapılarda kalsiyum birikmeye başlar. Buna bağlı olarak sırt ve bel bölgesinde hareket kabiliyeti azalır ve omurga çevresindeki bu yapılarda kemik oluşumları ortaya çıkar. Sonuçta ayrı omurlardan oluşan ve bu sayede hareketli bir yapı olan omurga sabit bir kemik yapı haline gelebilir. Bu duruma ankiloz denir ve röntgen filmlerinde tespit edilebilir.

Ankilozan spondilit tipik olarak omurga ve leğen kemiği arasındaki eklemde (sakroiliyak eklem) başlar. Fakat zamanla omurga boyunca boyna kadar yayılabilir. Bazen diğer eklemler, tendonlar ve gözler gibi başka vücut bölgelerinde de bu hastalık etkisini gösterebilir.

Bu hastalık erkeklerde biraz daha fazla görülür. Genelde genç yaşlarda başlar ve 20’li yaşlarda bulgular görülmeye başlar.

Diğer Spondiloartritler Nelerdir?

Spondiloartrit grubu hastalıklarla ilişkili pek çok rahatsızlık mevcuttur ve bu rahatsızlıkların pek çok ortak özelliği vardır.

Preradyolojik Ankilozan Spondilit ve Ayırt Edilemeyen Spondiloartritler: Bulguları AS ile benzer olsa da röntgen filmlerinde eklem ve omurlarda belirgin bir hasar bulgusu saptanamaz. Bu durumda olan bazı bireylerde ileriki yıllarda tipik AS gelişebilir.

Psöriyatik (Sedef Hastalığı İlişkili) Spondiloartrit: Sedef Romatizmasının bir türüdür ve ciltte eşlik eden Sedef Hastalığı bulguları vardır. 

İltihabi Barsak Hastalığı İlişkili Spondiloartrit: Enteropatik Artrit de denir. Eklem ve omurga bulgularınız Crohn Hastalığı veya Ülseratif Kolit gibi bir İltihabi Barsak Hastalığı ile ilişkilidir.

Reaktif Spondiloartrit (Reiter Sendromu olarak da bilinir): Bir mikrobik enfeksiyon varlığında mikrop olmasa da eklemde iltihabi bulgular gelişirse verilen isimdir.

Entezit İlişkili Artrit: Tendon ve ligamanların kemiklere yapıştığı bölgelerde iltihabi süreç geliştiğinde verilen isimdir.

Ankilozan Spondilit Bulguları Nelerdir?

Bu hastalığın erken dönemlerinde şu bulgular görülebilir:

  • Alt bel bölgesinde sabahları hissedilen ve gün içinde hareket ve egzersiz ile rahatlayan ağrı ve tutukluk
  • Sakroiliyak eklemlerde ( Omurga ile leğen kemiğinin birleştiği eklem), kalçalarda veya uyluk arkalarında ağrı

Bu hastalıkla ilişkili diğer durumlarda da bu bulgular görülebilir.
Bazı zaman ilk bulgular bir zorlanma sonrası ortaya çıktığı için başlangıçta klasik bir bel-sırt ağrısı ile karışabilir. Ancak uzun süre belde sabahları 30 dakikadan uzun süren tutukluk olması basit bel ağrısından ayırt etmede yol gösterir. Dinlenme sonrası olabildiği gibi bazen de gece uykudan uyandıran ağrı olabilir. Tutukluk hali hareket ve egzersiz ile açılır.

Ayrıca uzun süre masa başında oturmak gibi uzun hareketsizlikten sonra boyun, omuz, kalça ve uyluklarda ağrı olabilir. Ağrılar geceleri daha kötü olabilir. Bazı kişilerde dizlerde, ayak bilekleri veya daha nadir olarak el ile ayakların küçük eklemlerinde de ağrı, tutukluk ve şişlik olur. Yine bazı kişilerde, özellikle çocuklar ve genç yaştakilerde şikayetler bel ağrısı yerine kalça veya dizde ağrı şeklinde başlayabilir. Tendonların kemiklere bağlandığı vücudun her bölgesinde (Ör: çene, omuz, diz gibi) iltihabi süreç olabilir.

Diğer Olası Bulgular Şunlardır

  • Topuklarda hassasiyet. Sert zeminde ayakta durmayı zorlaştırabilir. Topuğa yapışan aşil tendon adlı yapının iltihaplanması ile ortaya çıkar ve bu duruma plantar fasiit de denir.
  • El ve ayak parmaklarında ağrı ve şişlik. İlgili parmağın tamamen şişmesine “daktilit” denir.
  • Pelvis (Leğen Kemiği) tabanında hassasiyet. Bu durum otururken ağrıya neden olur.
  • Göğüs ağrısı. Sırt omurları etkilenmişse bu durum kaburgalar ile göğüs kemiğinin hareketini olumsuz etkileyebilir. Böyle bir durumda derin nefes almak zorlaşır. Kaburgalar çok hassas hale gelir ve ufak bir aktivite bile nefes darlığına neden olabilir. Öksürmek, hapşırmak ağrıya neden olabilir.
  • Göz iltihabı (Üveit veya irit) İlk bulgusu genelde gözde kızarma, sulanma ve ağrıdır. Parlak ışıklara bakmak şikayeti artırabilir. Bu bulgular olur veya bulanık görme başlarsa 24-48 saat içinde bir Göz Hekimine muayene olmak şarttır. Bazı kişilerde tekrarlayan göz atakları olabilir. Ancak zamanında tedavi edildiği takdirde genelde kalıcı göz hasarı yapmaz.
  • Barsak iltihabı. AS olan bireylerde iltihabi barsak hastalığı veya kolit olarak da bilinen barsak sorunları olabilir. İki haftayı aşan ishal veya kanlı, sümüksü madde içeren dışkı olduğu takdirde bunu doktorunuza bildirmeniz gerekir. Semptomlar ve hastalığın seyri kişiden kişiye farklılık gösterebilse de sıklıkla ilaç tedavisine iyi yanıt verir. Bazen kortizon olmayan iltihap azaltıcı ilaçlar (KOİAA) barsak şikayetlerini artırabildiği için doktorunuz bu tür ilaçları kesmenizi isteyebilir.
  • Yorgunluk. AS’de hastalık aktivitesi arttığında, kansızlık gelişirse veya bazen kronik hastalık varlığına bağlı depresyon gelişirse yorgunluk hissedebilirler.

Ankilozan Spondilitin Nedeni Nedir?

Niye bazı kişilerde AS hastalığının geliştiği net olarak bilinmemektedir. Genlerin etkisi olduğu bilinmekle beraber hastalık direkt ebeveynden çocuklara geçiş göstermez. Bu hastalık bulaşıcı bir durum değildir, yani başka birinden size geçmesi söz konusu değildir.

AS tanısı olan çoğu kişide HLA-B27 adı verilen bir gen mevcuttur ve bu genin varlığı kan testleri ile tespit edilebilir. Bu gen hastalığın tek sebebi değildir ancak hastalık gelişimine katkı sağlar. Bu genin sizde saptanması mutlaka AS olacağınız anlamına gelmez ve bu test hastalığın tanısında çok zaman gerekli değildir. Kardeşleriniz veya diğer yakın akrabalarınız HLA-B27 genini taşıyıp hasta olmayabilirler.

Hastalık Seyri Nasıldır?

Ankilozan Spondilit ve ilişkili durumların seyri genelde değişkendir ve gelişimini önceden tahmin etmek güçtür. Hastalık seyri dalgalanmalar gösterir. Bazı zamanlar ağrı ve tutukluk artarken diğer zamanlarda tamamen yatışır ya da hafifler.

Birçok AS hastasında omurga da, özellikle alt bel bölgesinde katılık gelişir. Bu durum ağrısız olabilir ve boyun, kalça, sırt bölgelerinizde fazla sorun yoksa fiziksel aktivitenizi fazla etkilemeyebilir. Ancak diğer omurga bölgelerinde de veya diz ve kalçalarda hastalığın etkilerine bağlı katılık geliştiyse hareketlerinizde belirgin kısıtlılık ortaya çıkabilir.

Günümüzdeki tedavi olanaklarıyla zamanında tedavi başlanarak bu çeşit hareket kısıtlılığının önlenmesi ve ağrıları giderilmesi mümkün olmaktadır. Nadiren hastalığa bağlı kalp, akciğer ve sinir sistemi komplikasyonları gelişebilir. Bu AS ilişkili diğer spondiloartritlerde nadir görülen bir durumdur ve AS olan hastaların da sadece %1’inde bu çeşit sorunlara rastlanır. Kalp kapaklarında kaçaklar olabilir ve bu durum kapaklarda daha fazla hasarlanmaya zemin oluşturabilir.

Akciğerlerde ve kaburgalardaki uzun süreli iltihabi süreç ve bozulup iyileşme döngüsü kaburga hareketlerini kısıtlayabilir ve bu durum derin nefes almanızı zorlaştırabilir. Sigara içilmesi kalp ve akciğerdeki olası komplikasyonların daha sık görülmesine neden olduğu ve her iki organa da ek zararlar verdiği için eğer kullanıyorsanız sigaranın bırakılması hayati önem taşımaktadır.

Uzun süredir AS tanısı olan ve omurgalarında kemikleşme ve katılaşma olan kişilerde hafif travma ve darbelerde bile omurga kırık riski artmıştır. Omurga kırığı nörolojik sorunlara neden olabileceği için doktorunuza her türlü kaza, düşme, darbe gibi durumunuzu anlatmanız, özellikle de omurgada yeni başlayan, nedeni belli olmayan ağrı, kol ve bacaklarda güçsüzlük, uyuşma, karıncalanma gibi durumları bildirmeniz çok önemlidir. Omurga kırıklarını röntgen filmi ile görmek her zaman mümkün olamayacağı için gereği halinde tomografi ve MR gibi yöntemlere gerek duyulabilir.

Bazı AS hastalarında osteoporoz yani kemik erimesi gelişebilir ve bunun tedavi edilmesi gerekir. Doktorunuz böyle bir durumun olup olmadığını anlamak için “Kemik Yoğunluk Ölçümü” yapılmasını isteyebilir.

Ankilozan Spondilit Tanısı Nasıl Konur?

Çoğu bel ağrısının nedeni AS değildir. Ancak AS’nin erken dönem bulguları basit ve sık görülen bel ağrıları ile benzerlik gösterir. Bu nedenle pek çok kişi bel ağrısına çözüm aramadan önce uzunca bir süre ağrıyı göz ardı etmeyi tercih eder.

Doktorunuz sizi ilk değerlendirdiğinde, hastalığın erken döneminde ise kesin olarak AS olduğunu tespit edecek ve diğer olası bel ağrısı nedenlerinde ayırt ettirecek yeterli bulgu olmayabilir. Hatta pek çok kişide bu hastalık olmadığı halde yanlış olarak AS tanısı konması da olasıdır. Bu nedenle AS tanısı mutlaka bir Romatoloji uzmanı ile değerlendirilmelidir.

Bu hastalığa özgül bir test yoktur. Tanı pek çok veri ve bulgunun doktorunuz tarafından bir araya getirilmesi ile düşünülür ve konur. Örneğin:

  • Hastalığın, bel ağrısının geçmişi (Örneğin hareketsizlik ile artması, uykudan uyandırması, sabah bel ağrısı olması gibi)
  • Fizik muayene
  • İltihabi süreç göstergesi olan kan testlerinin değerlendirilmesi.
  • Röntgen veya MR gibi görüntüleme yöntemlerinin yorumlanması

Hangi Testler Yapılır?

Kan testleri ile vücutta bir iltihabi süreç olup olmadığı değerlendirilebilir. Ancak bu testler hastalığın sadece aktif fazlarında yüksek olduğu gibi bazen bu testler normal olmasına rağmen hastalık bulguları ve aktivitesi devam ediyor olabilir. İltihabi süreci gösteren testler C-Reaktif Protein (CRP) ve Eritrosit Sedimantasyon Hızıdır (ESR). Bu testler genelde normal seyrediyor olsa bile kontrol muayenelerinde doktorunuz bu testleri olası hastalık alevlenmelerinin takibi için düzenli olarak isteyecektir. Özel durumlarda ve olası ilaç tedavisi başlanması planlanıyorsa duruma özgü diğer bazı tetkiklerin de görülmesi gerekebilir.

Bir diğer yol gösterici kan testi hastalığa olan genetik yatkınlığı tespit etmeye yarayan HLA-B27’dir. Bu test AS olan hastaların çoğunda (+) saptanır. Ancak bu testin (+) olması kesin hastalık olduğu ya da olacağı anlamına gelmez. Avrupa toplumlarında bu genetik yapı toplumun yaklaşık %8’inde saptanmasına rağmen bu genetik yapıyı taşıyan 15 kişiden sadece 1’inde AS gelişmektedir. Bu test sadece tanıdan emin olunamadığı zamanlarda tanıyı destekleyen bir faktör olarak istenebilir.

Röntgen filmleri tanının doğrulanması amacıyla istenebilir. Ancak hastalığın erken dönemlerinde belirgin bir bulgu saptanmayabilir. Hastalık ilerledikçe bazı kişilerde omurlar arasında kemikleşmeler meydana gelebilir ve bu röntgen filmleri ile tespit edilebilir. Ancak bu değişimlerin röntgen filmleri ile gözlenebilir hale gelmesi için yıllar geçmesi gerekir.

Hastalığın erken dönemlerinde daha ileri tetkikler gerekebilir. Bunların başında Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gelir. Bu yöntemle röntgen filmlerinin normal olduğu dönemde bile aktif hastalığı tespit dilmesi ve görüntülenmesi mümkün olabilir.

Hastalığınız İçin Siz Ne Yapabilirsiniz?

Tıbbi tedavi ile AS bulgularını genelde kontrol etmek mümkündür ve ilerleyen yaşla birlikte hastalığın aktivitesi azalmaktadır. Hareketlilik ve egzersizlerinize özen gösterdiğiniz takdirde AS’ye bağlı gelişebilecek uzun vadeli olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün olabilmektedir.

Egzersiz: Uzun süreli yatak istirahati omurganızda katılaşmayı artırabileceğinden önerilmemektedir. Ancak çok yoğun ağrınız varsa ve egzersiz yapmak çok zor geliyorsa önce mevcut durumun yatıştırılması için verilen tedavilerin etkin hale gelmesi beklenir. Sonrasında egzersiz miktarı ve yoğunluğunun yavaşça artırılması uygun olacaktır, aksi takdirde aşırı egzersiz ağrıların artmasına neden olabilir. Egzersiz konusunda doktorunuzun yönlendireceği bir uzman veya eğitmenden detaylı bilgi alabilirsiniz.

Eklemlerinizde hasara neden olabileceğinden temas içeren sporlardan (Futbol, basketbol gibi) kaçınmakta fayda vardır. Mücadele sporlarını seviyorsanız voleybol, tenis gibi rakiple temasın olmadığı sporlar seçilebilir. Pilates ve Tai Chi gibi egzersizler de duruş ve esneklik açısından katkı sağlayabilir. Yüzme, eklemler üzerine ağırlık yüklemeden tüm kasları çalıştıran bir spor olarak AS için en uygun egzersizlerden biridir. Eğer boyun hareketliliğiniz kısıtlıysa başınızı kaldırıp nefes almak zor geleceğinden serbest stilde yüzmek güç olabilir. Böyle bir durumda maske ve şnorkel kullanarak yüzmek denenebilir. Yüzme dışında havuz içinde yapılabilecek egzersizler de faydalı olacaktır.

Beslenme: Ankilozan spondiliti iyileştiren veya artıran özel bir gıda maddesi yoktur. Ancak dengeli beslenmek ve kilo kontrolünün sağlanması çok önemlidir. Kilonuzun fazla olması sırt, bel ve eklemlerdeki zedelenmeyi artıracak bir faktördür.

Ankilozan spondilitte kemik erimesi daha sık görüldüğünden kemik sağlığınızı korumak için yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması önemlidir.
Hastalığınız konusunda pek çok önerilen diyet mevcuttur. Ancak size gerekli olan pek çok gıda maddesinden mahrum kalmamak ve zarar görmemek açısından böyle bir diyet denemeyi düşünüyorsanız bunu Romatoloji uzmanınıza danışmanızda fayda vardır.

Ağrı Kontrolü: Pek çok kişide zaman zaman ağrı ve tutukluğun arttığı hastalık alevlenme dönemleri olur. Ayrıca yine bazen kendinizi yorgun ve kötü hissedebilirsiniz. Bu alevlenme dönemleri birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir ve kendinizi tükenmiş hissetmenize neden olabilir.
Duruma göre sıcak veya soğuk uygulamalar ağrı kontrolüne katkı sağlayabilir. Bu tür uygulamalar için öncelikle sizi takip eden doktorunuzun fikrinizi almanız ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçların engellenmesi açısından önemlidir.

Ağrı durumlarında ağrı kesiciler, kısa ve dikkatlice yapılan germe egzersizleri ve bazen masaj katkı sağlayabilir.

Akupunktur başta olmak üzere Tamamlayıcı tıp metotları da bu konuda uzman hekimlerce uygulandığında katkı sağlayabilir.

Uyku: Ankilozan Spondilitiniz varsa yorgunluk ve gece ağrısı ciddi bir sorun olabilir. Bu bulguların sebebi aktif iltihabi süreç olabilmekle beraber kansızlık (anemi) veya gece ağrılarına bağlı uyuma zorluğu da yorgunluğun diğer olası nedenleridir. Neden ne olursa olsun iyi bir gece uykusu önemlidir.
Yatağınızın çok yumuşak olmak yerine orta sertlikte olması ve omurgayı destekler özelliği olması önemlidir. Boynunuzun doğal pozisyonda kalabilmesi için olabildiğince az yastık kullanılması önerilir. Çok ağrılı günlerde uyku öncesi ılık bir banyo rahatlatıcı olabilir.

Sigaranın Bırakılması: Ankilozan Spondilitte göğüs kafesi hareketlerinizi azalabileceği için sigara kullanılması solunumla ilgili ciddi sorunlar yaşamanıza neden olabilir. Ayrıca iltihabi romatizmal hastalıklarda damar sertleşmesi ve kalp hastalıkları daha fazla görüldüğü için sigara içmek ek bir risk faktörü olarak bu hastalıkların daha çok görülmesine neden olur. Ayrıca sigara içilmesinin iltihabi romatizmal hastalıklarda alevlenmeleri tetikleyebileceği bilinmektedir.

Hamilelik ve Emzirme: Ankilozan Spondilit bulguları hamilelikte bazı zorluklara yol açabilir. Eğer omurgada ileri kemikleşme varsa “epidural anestezi” uygulanması mümkün olmayabilir. Yine kalça ve kuyruk sokumu bölgelerinde hastalığa bağlı katılık hali varsa sezaryen doğum gereği ortaya çıkabilir. Ancak genel olarak hamilelik anne ve bebek sağlığına özel bir sorun yaratmaz.
Hamilelikte bazı ilaçların, özellikle de hamileliğin ilk 3 ayında alınmaması gerekir. Erkeklerin de baba olmak istediklerinde bir süre ilaçlarını kesmeleri gerekebilir. Bu açılardan mutlaka Romatoloji uzmanınız ile görüşmenizde fayda vardır.

Çalışma Hayatı: Ankilozan Spondilit olan çoğu birey bir sorun yaşamadan çalışma hayatlarını sürdürebilmektedir. Ancak, özellikle fiziksel aktivite gerektiren meslekleri olan kişilerin iş yaşamlarında bazı düzenlemeler yapmaları veya farklı bir biçimde çalışmaları gerekebilir. Eğer evde ya da işte bilgisayar kullanıyorsanız ekranın doğru yükseklikte yerleştirildiğine emin olun. Aksi takdirde sırt ve boyun bölgesinde zorlanmaya neden olacaktır. Eğer sürekli oturarak çalışıyorsanız zaman zaman yürümek ve/veya ufak germe egzersizleri yapmak faydalı olacaktır.

Araba Sürmek: Pek çok AS hastasının araba sürmesinde herhangi bir sorun olmamaktadır. Ancak dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır.

  • Eğer araba ile uzun yolculuk yapılıyorsa bir kaç saatte bir ara verip germe egzersizlerin yapılması faydalı olur
  • Eğer boyun veya sırt bölgesinde ciddi bir katılık geliştiyse arabayla geri gitmek gerektiğinde zorluk yaşanabilir. Böyle bir durumda özel aynaların veya park sensörü kullanılmasının katkısı olacaktır.
  • Araba koltuğunda boynunuzun gerektiği gibi desteklenmesi için koltuk ayarlarının doğru yapılması gereklidir.

Çocuğumda da Ankilozan Spondilit Olur mu?

Eğer sizde AS varsa, çocuğunuzda da bu hastalığın çıkma ihtimali toplumdaki diğer bireylere göre bir miktar artmış olsa bile küçük bir olasılıktır.
Bazı zamanlar ebeveynler çocuklarında AS gelişme riskini görmek için HLA-B27 adlı genetik testi yaptırmayı düşünebilirler. Ancak bu testin yapılması önerilmez, çünkü bu test (+) gelse bile bu genetik yapıyı taşıyan bireylerin sadece %6-7’sinde AS gelişmektedir. Eğer çocuğunuzda veya bir yakınınızda AS olabileceğinden şüphe duyuyorsanız kendiniz test istemek yerine bir uzman ile görüşmeniz daha doğru olacaktır.