Vücudumuz işlevlerini yerine getirebilmek, doğru çalışabilmek için bazı metallere ihtiyaç duyar. Bunların eksikliğinde pek çok rahatsızlıklar, hastalıklar ortaya çıkabilir. Özellikle demir, çinko, bakır gibi metallerin yetersizliği kansızlıktan, cilt bulgularına, saç dökülmesinden bağışıklığın zayıflamasına, nörolojik bazı sorunlara kadar bulgulara yol açabilir.

Bir de varlığı vücudumuz için toksik yani zararlı olan “ağır metaller” vardır. Hava kirliliği, sigara, amalgam denilen civa-gümüş içerikli diş dolguları, kullandığımız pişirme kapları gibi pek çok kaynaktan aldığımız bu “ağır metaller” alındıktan sonra pek çok hayati organ ve dokuda birikerek yıllarca vücudumuzda kalıp, genelde hekimlerin ilk planda aklına gelmese de çoğu hastalığın oluşumuna zemin hazırlarlar.

Bu Ağır Metaller Nelerdir?

• Civa
• Kurşun
• Alüminyum
• Arsenik
• Kadmiyum
• Krom
• Altın
• Gümüş
• Nikel 
• Paladyum

Ağır Metaller Olumsuz Etkilerini Hangi Yollarla Gösterirler?

1. Hücrede anormal, yabancı proteinlerin sentezlenmesine yol açarak, en başta otoimmun hastalıklar (Örneğin Romatizma Hastalıklar, Multipl Skleroz denilen nörolojik hastalık, Hashimato Tiroiditi adlı tiroid rahatsızlığı vb.) olmak üzere, birçok hastalığın başlamasına sebep olabilirler. 
2. Hücrelerin içindeki detoksifikasyon yani toksinlerden arınma yollarını bozarlar.
3. Hücrelerin solunumunu bozarak boğularak ölmelerine sebep olurlar.
4. Sinir kılıflarına yerleşerek sinir iletişimini ve iletimini bozarlar.
5. Tekrarlayan parazit, mantar, bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırlarlar.
6. Bağışıklık hücrelerinin işlevlerini bozar, sayılarını azaltırlar.
7. Vücutta kistler, lipomlar, bezeler, nodüller, myomlar ve kitlelerin içini depo olarak kullandıklarından bunların oluşmalarını ya da nüks etmelerine sebep olurlar.
8. Yağ dokusunda depolanıp kilo artışı veya kilo vermede zorlanmaya sebep olurlar.