En önce her şey TEK'ti, BİR'di, YEK'ti. Bu TEK güç, kendisinden ÇİY'i (qi) yarattı. ÇİY'den ikilik doğdu; yin ve yang.
Yin; somuttu, maddeydi, ağırdı, dişi enerjisiydi. Somut ve ağır olduğu için yere doğru aktı, toprak oldu. Yang; soyuttu, işlevseldi, fonksiyoneldi, eril enerjiydi, hafifti. Hafif ve soyut olduğundan göğe yükseldi, göğü oluşturdu. İnsan, topraktan yaratıldı, gökyüzünden-havadan nefes aldı, toprakla gökyüzü arasında var oldu. Bundandır ki insanda, hem yin hem yang, hem erkek, hem dişi enerjisi, hem madde, hem işlev, hem somut, hem de soyut biraradaydı. ÇİY enerjisi, bedendeki CAN enerjisi idi, hayattı, TEK'in varlıktaki tüm yansımalarıydı. TEK olan kendisini CAN enerjisinde insanda ve tüm varlıklarda yansıtarak ifade ediyordu... Yin ve Yang tüm doğada ve insanda 5 elementte (ateş, toprak, metal, su ve ağaç) kendisini gösteriyordu.
RUH; 5 parçadan meydana gelmekteydi... Bu 5 parçanın hayvansal-korporeal ruh olan bölümü akciğerlerde yerleşmekteydi ve son nefesle beraber akciğerlerden ayrılıp, toprağa ait olan yani madde yani yin, ait olduğu toprağa geri dönüyordu. Bu 5 parçanın eteral ruh olan bölümü ise karaciğerde yerleşip, ölümle beraber ait olduğu yere, soyuta, sonsuzluğa geri dönüp göğe yükseliyordu... 5 parçanın akıl-Shen bölümü ise kalpte yerini buluyor ve TEK'le en doğrudan iletişimi kuran parça oluyordu, bundan dolayıdır ki yaptığı her ne ise kalpten bağlanan insanlar, mutlu ve huzurlu, beraberinde de başarılı oluyordu çünkü TANRI'yla doğrudan iletişim içindeydiler... Ruhun 4. parçası olan düşünce-thought, dalakta yerleşmekteydi ve aşırı düşünce-endişe insanı dalak pankreas hattından vuruyordu. Nihayet 5. parça olan öz-essence ise böbreklerde yerleşiyor ve insanın doğurganlığı başta olmak üzere genetiğini belirliyordu.
Yaklaşık 5000 yıllık harika kadim bilgiler bunlar... Kendisini "AKUPUNKTUR" adlı, felsefesi olan hekimlik sanatında da ifade eden bilgiler. Akupunktur, çiy yani can enerjisine müdahale edilen ve vücudumuzda doğal olarak var olan şifa bilgisini harekete geçirip, doğallıkla iyileşmeyi sağlayan bir sanat...
Ve ben nihayetinde bu sanat yolunda sanatçı olabilmek için kendimi sürekli geliştirebildiğimden dolayı çok mutluyum. Kalpten bağlandığım yerimi buldum... Teşekkürler Tanrı’m.